Başarı Hikayeleri

Hilal Demir


Herkese merhaba;

Ben Hilal. Bu yıl hazırlık sınıfını nasıl geçirdim neler yaptım biraz bahsetmek istiyorum
Hazırlığa başlamadan önce Anadolu Üniversitesinin hazırlığı zormuş, kalan çok oluyormuş tarzında duyumlar alıyordum. Ama başlayınca söylenildiği kadar olmadığını gördüm. Hocalarımdan ve bazı arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla, evet eskiden cidden zormuş. Ders saatleri daha fazlaymış, sınavlar daha sık yapılıyormuş ve ağır oluyormuş. Ama bence şimdiki sistem tam olması gerektiği gibi, ne çok zor ne de çok kolay. 
Okul açılmadan önce bir seviye tespit sınavı yapılıyor. (1. aşama 100 soruluk bir test). Bu test sınavından 60 veya üzeri alırsak diğer sınavlara girmeye hak kazanıyoruz yani konuşma ve yazma sınavlarına. O sınavlardan da 60 veya uzeri aldığımız taktirde hazırlıktan muaf oluyoruz. Ben 55 aldım ve B kuruyla başladım.A-B-C-D olmak üzere 4 kur var. Seviye olarak en yükseği A kuru. B kuruyla başladığım için de gayet memnun oldum. Okulun ilk günü tanışma ve okulu tanıma ile geçti. Hocamız kitaplar hakkında konuştu. Speakout adında bir kitabımız ve ona ek olarak okuldaki hocalarımızın hazırladığı bir kitabımız var. Diğer döneme geçtiğimizde aynı kitaplarin bir üst seviyesini alıyoruz. Defter pek kullanmıyoruz ama nerede kaldık, ne yaptık diye akılda tutmak açısından defter tutmamız faydalı olur. Ben evde çalışırken bir kelime bir de konu defteri yaptım. Youtube dan konu videoları izleyip deftere bazı notlar alıyordum. Açıkçası birinci dönemi güzel değerlendirdiğini düşünmüyorum, biraz boş geçirdim. Sene başında hocalarımız bizi proficiency sınavı için uyardı. Hazırlıklarımızı sonraya bırakmamamız gerektiğini en başından düzenli çalışmamız gerektiğini söylediler çünkü cidden emek isteyen bir sınav. Bu sınava yönelik kitaplar var ve senenin başında alıp başlamak en mantıklısı fakat ben erteleye erteleye 2. dönemde almıştım. Birinci dönem okulda kullandığımız kitaplara bakıp çalışıyordum. Gerçi pack (hocalarımızın hazırladığı dediğim kitap) daha çok bizim evde çözmemize yönelik bir kitap. Içinde bol bol alıştırma ve test var. Düzenli olarak bu kitaplara bakmak bile çok büyük fayda sağlar.Yabanci dizi de izliyordum ki dil öğrenmek için en eğlenceli ve faydalı yol o dilde programlar seyretmek bence. Hele ki bu internet cağında çok fazla kaynağımız olduğunu düşünüyorum. Yeri gelmişken, eğer yurtta veya apartta kalıyorsanız yani herhangi bir sebepten dolayı internet erişim probleminiz varsa okulumuzun bilgisayar labaratuvarlarından dizinizi filminizi izleyebilirsiniz 🙂 kantinin karşısındaki labaratuvar hep açık. En önemli şey olan proficiency sınavına hazırlığıma gelecek olursak; bana en çok fayda sağlayan şeyin bol bol kelime öğrenmek olduğunu söyleyebilirim. Kelime bilgisi her yerde işe yarıyor. Bu sebeple kelime öğrenmeyi kendime eğlenceli hale getirmek istedim ve bir kelime kavanozu yaptım. Küçük renkli kağıtlara ne zaman bir kelime öğrensem anlamını bir yüzüne kelimeyi bir yüzüne yazıp kağıdı kavanoza atıyordum ve canım ne zaman isterse  o zaman kavanozu boşaltıp kelimeleri tekrar ediyordum.Okuduğum metinlerdeki ve kitabımdaki kelimeleri yazıyordum. Ayrıca ders kitabı haricinde çalıştığım kitaplardan da kelime açısından çok faydalandım. İlk dönemden böyle bir kitap edinip çalışmanızı tavsiye ederim. Ikinci döneme kalmasın. Bir de sanırım toplamda 250 metin falan içeren iki kitaptan çalıştım. Bu okuma anlama becerisini cidden geliştiriyor ve psikoljik olarak da rahatlık sağlıyor. Yani şöyle, sınav kitapcıklarimizda o okuma metinlerini gördüğümüzde genelde bir strese kapılırız o metinler gözümüze koca bir dağ gibi gözükür ama düzenli olarak Belli bir kaynaktan ya da internetten düzenli olarak okuma yapan ve soru cevaplayan  bir öğrenci için artık bu iş rutin gelmeye başlıyor gözünüze ve çok daha rahat çözüyorsunuz. Birinci dönemden itibaren günde 1 tane veya 2 günde 1 tane hatta tamam 3 günde 1 tane olsun 🙂 okuma parçası okur ve sorularını cevaplarsanız inanın kendinize büyük  bir iyilik yapmış olursunuz. 2. Dönemde sıkışıp alelacele bir şeyler yapamaya çalışmaktan çok daha iyidir.
Biraz da sınavlardan-quizlerden bahsetmek istiyorum. Quizler genellikle haftada bir veya iki haftada bir çatkapı gelen küçük sınavlar oluyor. Az soru var yani. Genellikle en son ne işlediysek onlardan soruluyor ve şunu farkettim ki quizlerdeki soru tarzları packtekilere çok benziyor o yüzden lütfen packleri çözmeyi ihmal etmeyin. Vizelerimizde de işlediğimiz şeylerden soruluyor öyle uzaydan değil yani. Finaller de aynı şekilde. Sadece sene sonunda olan proficiency sınavında belki aşina olmadığımız şeyler görebiliriz ama o da bizim sorumluluğumuz. Ekstra çalışmamız lazım yani.
Benim söyleyeceklerim bu kadar hepinize musmutlu dopdolu bir yıl diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun. Bütün ümidim gençliktedir diyen atamıza layık gençler olmaya çalışalım ve daima gayret gösterelim. Hoşçakalınnn:)) 
Hilal’in katkıda bulunduğu puzzle etkinliği için buraya tıklayınız.

Leave a comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.